KUZEYDEN GELEN TEHLİKE: RUSYA
MELDA
NUR SÜLEYMANOĞLU
Şehit
Adil Büyükcengiz AİHL 11-A 38 YIL:2018
GİRİŞ
Osmanlı’nın
duraklama döneminden itibaren en çok karşı karşıya geldiği devletlerden birisi
olmasıyla ve SSCB yönetimiyle tanıdığımız Rusya’nın bir devlet olarak
ortaya çıkması 12. yüzyıla kadar dayanmaktadır.
Bu
tarihten önce elimizde pek fazla bilgi bulunmadığından tarihçiler, Rusya’nın
tarihini bu yüzyıla dayandırır. Rusların atalarını Slavlar oluşturmaktadır.
Özellikle de Doğu Slavları direkt Rusların ataları olarak bilinir. Uzun süre
Orta Asya da düzensiz bir şekilde yaşamışlar ve sonra ise “Kiev Knezliği” ile
şuan ki Rusya’yı oluşturmuşlardır. KİEV KNEZLİĞİ ise MS 822 yılında kurulmuş
bir devlettir. Şu an ki Beyaz Rusya, Rusya ve Ukrayna’nın çıkış yeri olarak
bilinir. Fakat bu Kiev Knezliği kötü bir tarihte kurulmuş ve 1200’lü
yıllarda Moğol İstilası ile yıkılmıştır.
Çarlık
döneminden itibaren gerek Avrupa gerek Osmanlı Devleti gerekse Orta Asya
Türkleri ve hatta Alaska’ya kadar adını duyurmaya başlayan Rus Çarlığı 1721
yılından itibaren yeni bir dönüm noktası yaşamış ve resmi olarak “Rusya
İmparatorluğu” olmuştur.
Kiev’in
ardından Moskova’da bir knezlik kuran Ruslar(14. Yüzyılda) burada gelişmesi
varoluşu işte taa buradan başlamaktadır. Zamanla sınırlarını genişlemiş bir
zaman sonra artık Çarlık statüsüne geçmiş ve “Rusya Çarlığı” olarak
anılır olmuştu(1500 yıllardan itibaren).
Çarlık
döneminden itibaren gerek Avrupa gerek Osmanlı Devleti gerekse Orta Asya
Türkleri ve hatta Alaska’ya kadar adını duyurmaya başlayan Rus Çarlığı 1721
yılından itibaren yeni bir dönüm noktası yaşamış ve resmi olarak “Rusya
İmparatorluğu” olmuştur.
Devletin
isminde ve formatında köklü değişiklik yapan 1. Petro zamanında Devlet
gerçekten radikal değişiklikler yaşamış; bunlardan en önemlisi devletin giderek
daha fazla batılılaşması ve modernleşmesi oluşmuştur(Dünya’da batılı olmadığı
halde batıyı esas alarak gelişmeye çalışmış).
Rusya
İmparatorluğu 20. yüzyıla kadar görkemli bir şekilde varlığını sürdürmüş; fakat
1917’de gerçekleşen Bolşevik Devrimi ile imparatorluk yıkılarak imparatorlukla
aynı sınırları kapsayacak şekilde meşhur “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler
Birliği(SSCB)” kurulmuştur.
Bundan
sonrası ise hepimizin bildiği yakın tarihtir. Değişen şartlara uyum
sağlayamayan SSCB; Batı kısmına karşı doğu kısmını sağlam tutamamasıyla bir
çıkmaza girer. Sonunda bu süreç 1991 yılında Sovyetlerin dağılmasıyla
sonuçlanır. Birçok devlet bağımsızlığını ilan eder ve Ruslar da Rusya
Federasyonu kurulur.
Bugün hala
varlığını sürdüren Rusya Federasyonu’nun ilk devlet başkanı Boris
Yeltsin’dir.
RUSYA’NIN
POLİTİKALARI
Genel
olarak Rusya’nın tarihinden bahsetmiş olduk.
Rusya
ile 0smanlı devleti arasındaki meselelere gelecek olursak, burada kısaca
bilmemiz gereken bazı gerekli hususların varlığından bahsedeceğim.
Rusya’nın
gerçekleştirdiği bazı politikalar bulunmaktaydı. Bu politikaları
gerçekleştirmek ve hedefine ulaşmak için Osmanlı bir tampon bölge konumundaydı.
Rusya’nın ise gelişen şartlara ayak uydurmak dünyaya yeni bir devletin
varlığını kanıtlamak ve süper bir güç haline gelmesi için bu tampon bölgeyi
kendi çıkarları doğrultusunda kullanması gerekiyordu.
Rusya’nın politikaları ise
kısaca şunlardı;
-Slavları tek çatı altında
toplamak
-Osmanlıyı parçalamak
-Karadeniz ve Boğazları ele geçirmek sonrada sıcak denizlere inmektir.
-Osmanlıyı parçalamak
-Karadeniz ve Boğazları ele geçirmek sonrada sıcak denizlere inmektir.
İşte belirtiğimiz bu sebeplerden dolayı
Osmanlı ile Rusya adeta bir savaş halindeydi.
Osmanlı dev bir imparatorluk ve geniş kitlelere sahip
bir devlettir. İçinde o kadar çok ırk vardır ki bunların birbirinden ayrılması
düşünülemezdi bile. Hükümdarları Türk ırkına sahip olsa da devlet heterojen bir
yapıya sahipti. Türk, Kürt, Çerkez, Slav daha nicesi… Adeta dünyanın bir kültür
başkenti idi. İki kıtayı birbirine bağlıyor, pek çok ticaret yollarını kontrol
altında tutuyordu. İşte tam bu sebeplerden dolayı bir çok saldırı ve
savunma atlatmıştı. Pek çok devletin gözü Osmanlı topraklarındaydı. Bunlar
Rusya’nın da dikkatinden kaçmıyordu. Sıcak denizlere inerek sömürgelerine
yaklaşmak ve globalleşen dünya ya ayak uydurması gerekiyordu. Pek çok yönetici
gelip geçmiş ve pek çok dönem atlatmış fakat bu kararından asla dönmemişti.
Genel olarak
panslavizm Orta ve Doğu Avrupa'da yaşayan Slavlar'ın ortak etnik geçmişinin
kabul edilmesi ve bu Slavlar arasında kültürel ve siyasi birlik sağlanmasını
amaçlayan harekettir. Bizdeki Turan anlayışına benzer. Bu hareket ilk
defa 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Hareket, Batı ve Güney Slav bilimadamları
ve şairler arasında ortaya çıktı. Bunlar ilk olarak, Slav halkının şarkılarını,
folklörünü ve köylü lehçelerini inceleyerek, aradaki benzerlikleri göstererek,
Slav birliği anlayışını geliştirmeye çalışıyorlardı. Prag kenti, Slav tarihinin
araştırıldığı bir yer olduğu için, Pan-Slavizmin merkezi oldu.
Avusturya-Macaristan ihtilaller sırada,
1848 yılında Prag'da bir Slav kongresi toplandı. Amaçları, Avusturya'nın
merkezi monarşik yönetimine son verip, halkların eşit olduğu federasyonun
kurulmasını sağlamaktı. Bunun üzerine Pan-Slav hareketi 1860'larda Rusya'da
yaygınlaştı. Rusya o zaman, Habsburg ve Osmanlı yönetiminden, Slavların kurtarıcısı
olarak
görülüyordu.
Rus Pan-Slavistleri, hareketin kurumsal temelini değiştirerek, Slavofil
anlayışı savundular. Buna göre, Batı Avrupa manevi ve kültürel açıdan bitmiştir
ve Rusya'nın tarihi , siyasal egemenlik kurarak
Rusya egemenliğinde bir Slav konferasyonu kurmaktır.
Rus
yönetimi bu görüşü resmi olarak desteklememesine rağmen, istanbul ve
Belgrad'ta bulunan Rus elçileri, Pan-Slavizmi savunarak, Rusya ve Sırbistan'ı
Osmanlı Devleti'ne karşı savaşan sokmayı başardılar. (1876-1878)
20.
yüzyılın başlarında, Pan-Slav hareketini yeniden canlandırmak için birçok
girişimlerde bulunuldu. Fakat engelledi. 20. yüzyılın ikinci yarısında değişik
gelişmelerin ortaya çıkması, özellikle 1991 yılında Yugoslavya'da savaş
başlaması bazı Slav liderlerini yeni bir savaşa yöneltti.
Sırbistan Devlet Başkanı Miloseviç Yunanistan ile
işbirliğine gidip, diğer Balkan ülkelerinin de katılacağı bir "Ortodoks
Birliğinin kurulmasını önermiştir.
Savaşlar uğruna milyonlarca kişinin yitip gittiği
Rusya ile Osmanlı arasındaki savaşlara da yer vermek icap etti. Bu savaşlar;
• 1568-1570
Osmanlı-Rus Savaşı (Astrahan Seferi) (Rusların Kırım hanlığına karşı askeri
üstünlüğü, Osmanlı diplomatik üstünlük)
• Moskova
Yangını (1571) (Kırım Hanlığı Zafer)
• 1676-1681
Osmanlı-Rus Savaşı (Osmanlı zaferi)
• 1678
Çehrin fethi (Osmanlı zaferi)
• 1686-1700
Osmanlı-Rus Savaşı (Osmanlı'nın kutsal ittifak ile savaşa başlayıp bu savaştan
çekilmesi)
• Prut
Savaşı (Osmanlı zaferi)
• 1735-1739
Osmanlı-Rus-Avusturya Savaşı (Osmanlı zaferi)
• 1768-1774
Osmanlı-Rus Savaşı (Rus zaferi, Ruslar Kırımı işgal etti)
• 1787-1792
Osmanlı-Rus Savaşı (Rus zaferi, Kırım geri alma kuşatması sonuçlanamadı.)
• Yenikale
Körfezi Savaşı (Sonuçsuz)
• 1806-1812
Osmanlı-Rus Savaşı (Rusya Eflak ve Boğdan'dan geri çekildi.)
• 1810
Şumnu Muharebesi (Osmanlı zaferi,Şumru Kenti'nde Ruslar'ı yendi)
• Navarin
Deniz Baskını (İngiliz-Fransız-Rus ittifakı zaferi, Osmanlı donanması yakıldı)
• 1828-1829
Osmanlı-Rus Savaşı (Rus zaferi,Şumnu şehri direnmesine rağmen Varna düştü)
Bu savaşlardan birkaç tanesini ele alalım;
ÇEHRİN FETHİ
Osmanlı Devleti 17. Yüzyılda Venedik, Avusturya,
Rusya, İran ve Lehistan ile mücadele etmiştir. (V.A.R.İ.L devletleri)
Topraklarını genişletme siyaseti izleyen Rusya Ukrayna’yı işgal ederek Çehrin
Kalesi’ni aldı. Bu gelişme üzerine Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın çıktığı
sefer sonucunda Çehrin Kalesi geri alındı.
PRUT SAVAŞI
Eflak ve Boğdan Beylerini Osmanlılara karşı kışkırtan
Rus Çarı Deli Petro, Poltova Savaşı'nda İsveç Kralı Demirbaş Şarl'ı yendi.
İsveç kralı Demirbaş Kari, Ruslar ile yaptığı Poltava meydan savaşında (1709)
yenilince Osmanlılara sığındı. Bu durum Osmanlı imparatorluğu ile Rusya
arasında savaşa sebep oldu.
ASTRAHAN SEFERİ
Astrahan Seferi, Osmanlı Devleti ve Osmanlı Devleti’ne
bağlı olan Kırım Hanlığı’nın 1556 yılında Rusya’nın eline geçen Astrahan
Hanlığı’nı Rusların elinden kurtarmak için Astrahan ve Azak bölgeleri üzerine
düzenledikleri seferdir.
MOSKOVA YANGINI
Moskova Yangını, 1571 yılının Mayıs ayında Kırım Hanı
I. Devlet Giray’ın, Livonya Savaşı nedeniyle şehri savunmasız şekilde, 6.000
askerle bırakan Rusları yenmesi, Moskovaya girip şehri yağmalaması, ve
Moskova’nın çevresindeki kasabaları ateşe vermesinden sonra, rüzgarlar
nedeniyle çıkan yangının Moskova’ya yanmasıdır.
NAVARİN SAVAŞI
Navarin Deniz Muharebesi, Osmanlı ve Mısır
donanmalarıyla, birlikte hareket eden İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları
arasında, 20 Ekim 1827 tarihinde geçmiş olan bir deniz muharebesidir.
YENİKALE KÖRFEZİ SAVAŞI
Yenikale Körfezi savaşı bir deniz savaşı olup ,Çarlık
Rusya’sı ile Avusturya arasında 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında
olmuştur. Rus deniz kuvvetleri amiral Fyodor Ushakov komutası altında idi.Savaş
iki filo için her hangi bir kesin sonuç olmadan berebere bitti.
1806-1812 OSMANLI-RUS SAVAŞI
Osmanlı
İmparatorluğu ile Rusya arasında birçok cephede yapılmış savaştır. Napolyon
Bonapart’ın önderliğindeki Fransa’nın Avrupa’da başlattığı savaşların (Napolyon
savaşları) arka planında yer almıştır.
1853 İLE 1856 – KIRIM SAVAŞI
Kırım Savaşı, 4 Ekim 1853-30 Mart 1856 tarihleri
arasındaki Osmanlı-Rus Savaşıdır. Birleşik Krallık, Fransa ve
Piyemote-Sardinya’nın Osmanlı tarafında savaşa dâhil olmasıyla savaş, Avrupalı
devletlerin Rusya’yı Avrupa ve Akdeniz dışında tutmak amacıyla verdiği bir
savaş halini almıştır. Savaş, müttefik güçlerinin zaferiyle sonuçlanmıştır.
Şimdi ise bu cereyan eden olayları daha iyi anlamak
için kısaca bazı antlaşmalara bakalım:
SEGEDİN 1444 Macarlar Önderliğindeki Haçlı ittifakı
- Osmanlı Devletiyle Haçlılar arasında yapılan ilk
anlaşma
- 10 yıl savaş yapılmayacak
- Eflak, vergi vermek koşuluyla Macaristan’ın olur
- Sırp Krallığı yeniden kurulur
KARLOFÇA 1699 Kutsal
İttifak (Avusturya, Lehistan, Venedik, Malta, Rusya)
- Osmanlı Devletinin toprak kaybettiği ilk antlaşmadır
- Gerileme Dönemi başladı
İSTANBUL 1700 Rusya
- Ruslarla imzalanan ilk antlaşmadır
- Ruslara ilk kez toprak verilmiştir. Ruslar
Karadeniz’e inme yolunda ilk adımı atarlar
- Karlofça antlaşmasını tamamlar niteliktedir
- Ruslar İstanbul’da daimi elçi bulundurabilecek
PRUT 1711 Rusya
- İstanbul antlaşması ile Ruslara bırakılan Azak kalesi
geri verildi
- Rusya İstanbul’da daimi elçi bulunduramayacaktı
İSTANBUL 1724 Rusya
- Rusya ile Osmanlı, İran topraklarını payeden
antlaşma imzaladılar
- Ruslar İran topraklarının Dağıstan ve Hazar
kıyılarını işgal edecekler. Osmanlılar Gence, Karadağ, Revan, Tebriz’i alır
BELGRAD 1739 Rusya-Avusturya
- Karadeniz son defa bir Türk gölü haline geldi
- Pasarofça Antlaşması ile Avusturya’ya verilen Belgrat
geri alındı
KÜÇÜK KAYNARCA 1774 Rusya
- Ruslar Ortodoksların hakkını korur
- Ruslar kapitülasyonlardan yararlanır
- Ruslar kutsal bölgeleri ziyaret edebilecek
- Kırım’a bağımsızlık verilir, Kırım hanlığı dini
bakımdan Osmanlıya kalır (Osmanlı ilk kez Müslüman bir toprak parçasını
yitirdi)
- Osmanlı ilk kez savaş tazminatı öder
- En ağır koşulları olan antlaşmalardandır
AYNALIKAVAK TENKİHNAMESİ 1779 Rusya
- Ruslar, Kırım’daki askerlerini çekecekler, Osmanlı
Devleti de buna karşılık Şabin Giray’ın Hanlığını onaylayacak
YAŞ 1792 Rusya
- Kırım’ın Rusya’ya ait olduğu onaylandı
- Kırım elden çıktı
- Dağılma Dönemi başladı
EDİRNE 1829 Rusya
- Yunanistan’ın bağımsızlığı tanınmış oldu
SEVR 1920 İtilaf
Devletleri
- İtilaf Devletleri Osmanlıyı istedikleri gibi
paylaşmışlardır
- Bu antlaşma geçerli sayılmamıştır - Osmanlı
Devleti’nin imzaladığı son antlaşmadır
Sonuç
Kısaca bu olayların cereyan etmesinin sebebi Rusya’nın
sıcak denizlere inme sevdasıdır. Belki de bu sevda uğruna en çok etkileşime
girdiği ülke ise Osmanlı Devletidir. Aslında amaç bellidir, sıcak denizlere
inerek sömürgelerine ulaşmak ve süper güç olmak. Devirler değişse de hatta
Rusya bile değişse bu savaş hiç bitmeyecektir. Rusya vazgeçse bile daha nice
ülkeler buna benzer politika izleyecektir. Güç büyük bir sevdadır ve bütün
ülkeler ulaşmak ister. Bunun uğruna da milyonlarca insan bir hiç uğruna ölüp
gider. Savaş sistemlerinin değişmesi bile bu sevdayı durdurmaya yetmez. Ne
yaparsak yapalım jeopolitik olarak çok iyi bir yerde ve buna paralel olarak çok
kötü bir yerdeyiz. Ama eminim ki beraber olduğumuz sürece en güçlü ve en zengin
biziz. Beraberken en güzeliz.
KAYNAKÇA
http://www.milliyet.com.tr/Tarih-boyunca-Turkiye-Rusya-iliskileri-molatik-2698/?Sayfa=11
http://www.e-tarih.org/sayfa.php?sfid=467
http://www.e-tarih.org/sayfa.php?sfid=494
https://www.denizhaber.com.tr/navarin-baskini-veya-navarin-faciasi-haber-41886.htm
https://www.turkcebilgi.com/yenikale_k%C3%B6rfezi_sava%C5%9F%C4%B1
https://www.sorubak.com/blog/1806-1812-osmanli-rus-savasi-sebepleri-sonuclari.html
http://www.tarihin.com/osmanli-devletinin-yaptigi-savaslar/kirim-savasi-1853-1856.html
https://www.beyaztarih.com/ansiklopedi/prut-antlasmasi
https://www.beyaztarih.com/ansiklopedi/kucuk-kaynarca-antlasmasi
http://www.osmanli700.gen.tr/olaylar/olaya3.html
http://sevr-antlasmasi.nedir.org/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder