7 Nisan 2025 Pazartesi

 Kendim Hakkında Bir Mülahaza

Bu Çok Yaptığım Bir Şey Değil Ama Bazen Kendimi Anlatmam Gerekiyor Öyleyse Buyurun Kısa Bir Mülahaza:

Benim partim yok davam var, bu davaya hizmet ettiğine inandığım liderler var. Şahısların, kimliklerin önemi yok. Süreçlerin, temelini insan ve İslam düşüncesinden alan fikirlerin ve bu fikirlerle yoğrulmuş devlet düşüncesinin önemi var.

Peki neye karşıyım? Dünyevi  ideallere, İslam karşıtı  her düşünceye, temelini insan ve İslam düşüncesinden almayan her fikre karşıyım.

Beğendiğim tarafları olanlar olsa da hiç bir izime inanmıyorum. Kimseye öykünmeden, kendi bildiğim doğrulardan ayrılmadan, kendime özgü bir hayatı sürdürme çabası içindeyim. İnsanlara bakarken sol yada sağ taraftan bakmam, fikri ve kalbi nosyonunun tavrına bakarım. Özellikle yazı dilinde kaba, haddi aşan, suçlayıcı ve alaycı bir üslup kullanmam ama tam karşıtı tavırları da alttan almam. 

Farklı düşünce de olmamızın önemi yok fakat ortak değerlerimizin olmaması çok üzüntü verici olur benim için.  Farklı düşünen iki kafanın ortak akılda bir araya gelememesinin tek bir nedeni olabilir saplantı. Saplantılarının esiri olmuş ruhlar ile değil bir kafanın hiç bir kafanın anlaşabileceğini düşünmüyorum. 

Hepimizin aynı ruh iklimi ile ( ruh diyorum ezel ve ebet çizgisinin daimi seyyahı olduğu için) hayatımıza yön vermemiz gerektiğine inanıyorum. Çünkü fıtratımızın doğasında var olan en temel unsur insan unsuru ve bu unsurun ortaya çıkardığı insanlık kavramı en temel ortak değerimiz. Öyle ise anlaşamamız için hiç bir sebep yok.

Şimdi kafanda beni koyduğun, gönlünde bana ayırdığın yeri bu sözlerimden sonra gözden geçir. Özellikle beni tanıyan biri isen beni olmamam gereken bir yere koyman beni daha çok üzer. Şahsen tanımıyorsan ( ki bu sayı çok azdır) sana kendimi anlatmama izin ver. Hiç kimseye hiç bir şey ispatlama derdinde değilim lakin sözümü söylemekten de geri durmam vesselam...

                                                                                                       İbrahim Kaya, Fevziye 2025

                                                                                                                   06.04.2025

25 Temmuz 2024 Perşembe

İnsanı Yaşat ki, Devlet Yaşadın

 Allah kavramı ve Muhammed ismi bir kesimin işine geldiğinde hatırladığı (kullandığı) iki kelimeden çok daha fazla anlam içeriyor.

Hayvan hakları mevzuunda " Allah yaşatın diyor, peygamber merhamet edin diyor" söylemleri ile aslında kendi müktesebatında çok da yer almayan bu kavramları (din kavramını taklid-i iman mertebesinde öteye taşıyamamış kişilerce) neme lazım bir bakış açısı ile kullanmak yine dinin en önemli kavramlarından biri olan "İhlas" kavramına çok da uygun düşmüyor. 

Dinin ve Dünyanın var olmasının temel sebebi olan İnsanı, "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" anlayışı ile devletin de temel öğesi yapan bir geleneğin mensubu iseniz besmele çekmeden önce hayatın temelindeki "İNSAN" faktörünü her zaman göz önünde bulundurmalısınız. 

"Hayvanat (hayvanlar) ve nebatat ( bitkiler) ve dahi yeryüzünde ne var ise insan için yaratılmıştır" denilerek İnsan merkezli inşa edilen bu habitat ta yer alan bütün canlılar kutsaldır. Yapmamız  gereken önce İnsan olduğumuzu unutmadan herkesin hakkına, hukukuna riayet etmektir. 

İ.K, Sarot, 25 Temmuz 2024, 06:58